Home / Haberler / İmam Humeyni Kudüs Günü’nü küreselleştirmeyi başardı

İmam Humeyni Kudüs Günü’nü küreselleştirmeyi başardı

 Uluslararası Direniş Ulemaları Birliği İcra Direktörü Hüseyin Gebris “İmam Humeyni Kudüs Günü’nü küreselleştirmeyi başardı” dedi.

İslam Devrimi zaferinden önce Filistin’de ve bölgenin diğer yerlerinde faaliyet gösteren grupların çoğu “Arap Milliyetçiliği”ne dayanıp bunu faaliyetleri için bir destek olarak görüyordu. Aslında onlar bunun Arap milletleri ve orduları arasında bir nevi tür uyum, koordinasyon ve yakınlaşma sağlayacağına inanıyordu. Dolayısıyla bu konu tek başına direniş yolunda büyük bir mesele haline gelmişti. Çünkü böyle bir tutum “Siyonizm-İslam” çatışmasının “Arap-İsrail” çatışması haline gelmesine neden oldu.

Öte yandan İslam Devrimi zaferinden önce ABD, İslami bir kimlik olarak işgal altındaki Kudüs’ü gözden düşürmeye odaklanmıştı.
Bütün bunlara rağmen Devrimin zaferinden sonra, bölgedeki direniş gruplarının durumu tamamen değişti. Bir “İslami direniş söylemi” oluşturuldu. Bundan sonra İran İslam Cumhuriyeti’nin kurucusu İmam Humeyni mübarek Ramazan ayının son Cuma gününü, Filistin meselesinde ulusal-İslami bir olay olan “Kudüs Günü” olarak adlandırdı ve böylece Kudüs’ün sadece Arap dünyasına değil, tüm İslam dünyasına ait olduğu mesajını verdi.

Kudüs günün adlandırılması sıradan bir adlandırma değil, stratejik, amaçlı ve değerli bir eylemdi. Son 40 yıldaki gelişmelere bakıldığında tüm bu gelişmelerin gidişatının “İslami direniş söylemi” üzerine kurulu olduğu açıkça görülmektedir.

ABD ve Siyonist Rejim başta olmak üzere yabancı güçler, sırf bu söylemi yok etmek için terör örgütü IŞİD’i oluşturdu; ardından Suriye’de bir iç savaş başlattı. Sonunda da hedeflerine ulaşamadılar.

Genel olarak “Kudüs Günü”, İslam Devrimi zaferinden sonra oluşan bu “İslami direniş söylemi”nin kalbinden doğmuştur ve artık İsrail’e karşı mücadelede siyasi ve dini bir model haline gelmiştir.

Mehr Haber Ajansı “Dünya Kudüs Günü” münasebetiyle Uluslararası Direniş Ulemaları Birliği İcra Direktörü Hüseyin Gebris ile bir röportaj gerçekleştirdi.

1- İran İslam Devrimi zafer kazandıktan birkaç ay sonra Ramazan ayının son Cuma gününü Dünya Kudüs Günü olarak ilan etti. Sizce neden İmam Humeyni Kudüs meselesine bu kadar önem vermişti?

Hiç şüphe yok ki İmam Humeyni, İslam Devrimi’nin zaferinden önce de Filistin’e büyük önem veriyordu ve sadece konuyu pratik bir şekilde ifade etme fırsatı arıyordu. Bu nedenle İslam Devrimi’nin zaferinden hemen sonra Filistin meselesini gündeme getirdi.

Ona göre bu mesele için en iyi fırsat İslam hükümetinin zaferiydi; Çünkü devrimin zaferinden önce Dünya Kudüs Günü’nü yönetecek bir organizasyon yoktu ama İslami İran gibi güçlü ve kudretli bir ülkenin varlığıyla İmam Humeyni, bu konuyu İran’dan başlatıp sonrasında da küresel bir mesele haline getirebildi.

2- İmam Humeyni, Filistin meselesine küresel bir boyut kazandırmayı nasıl başardı? Çünkü bugün Müslümanlar için özel bir gün olan Müberek Ramazan ayında düzenleniyor.

Kudüs’ün Filistin’in içinde olduğu ve Filistin’in sınırlarının coğrafi haritada belli olduğu doğrudur ama bu mesele sadece bir coğrafi mesele değil. Filistin meselesi bir millet, bir parti veya bir mezhep meselesi değil. İmam (ra) Filistin meselesini küreselleştirmeyi başardı.

Her ne kadar bugün İslami bir gün, yani Ramazan ayının son cuması olsa da Kudüs günü sadece Müslümanlar değil aynı zamanda dünya ülkeleri tarafından da önemsenmektedir. Dolayısıyla İmam’ın derin düşüncesi, öngörüsü, objektif ve bilimsel söylemi, hakikati ve samimiyeti, Bugüne küresel bir boyut kazandırmıştır.

Sizce Dünya Kudüs Günü, Arap ve İslam ülkelerini büyük sorumluluklar yerine getirmeye motive etmeyi başardı mı?

Yıllardır İslam ve Arap ülkelerinde Dünya Kudüs Günü Yürüyüşü düzenleniyor. Bu gün insanların kendi hakkını savunması ve haykırması için önemli bir gün. Bazı tehlikelerin Müslümanları ve onların birliğini tehdit ettiğine inanıyoruz.

Evet; yıllar sonra İmam Humeyni, Kudüs ve diğer mazlum milletler için bu özel günün doğru bir şekilde ilan edilmesiyle tüm düşünceleri değiştirmeyi başardı.

Filistin geri dönecek. Kudüs geri dönecek. Gazze’de soykırımlara, suçlara, zorunlu göçlere ve kıtlığa rağmen. Ne kadar sürerse sürsün suçlu suçunu gizleyemeyecektir. Dünya nihayet uyandı ve insanların zulme uğradığı, her gün insanların öldürüldüğü bir Gazze’nin olduğunu anladı. Daha fazla sabır ve ısrar gerekiyor. Allah’ın izniyle Mescid-i Aksa’yı, Kudüs’ü ve Filistin’in tamamını geri getireceğiz.

About خاکسار

Check Also

İran’ın okyanus gemisi Şehit Mahdavi ülkeye döndü

İran Devrim Muhafızları Deniz Kuvvetleri’ne ait “Şehit Mahdavi” gemisi misyonunu tamamladıktan sonra ülkeye döndü. Karşılama …

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *