Breaking News
Home / Haberler / Berlin İmam Cafer Sadık Camiinde İmam Ali’nin a.s Doğum Günü Kutlaması

Berlin İmam Cafer Sadık Camiinde İmam Ali’nin a.s Doğum Günü Kutlaması

Berlin İmam Cafer Sadık Camiinde Hazreti Ali’nin doğum yıldönümü münasebetiyle bir kutlama programı düzenlenendi.

 

Programda Alulbeyt Almanya Temsilcisi ve İmam Cafer Sadık Camii Hocası Hüccetü’l-İslam Şeyh Kerim Uçar günün anlam ve önemini ifade eden bir konuşma yaptı.

Şeyh Kerim hoca,13 Receb Kabe’nin oğlu Emirü’l Mümin’in mübarek veladetleri olduğuna değinerek Kur’ân’da geçen “Dinu’l Kayyim” kelimesinin manası ve misdakı hususunda açıklamada bulunarak şunları söyledi:

AYETTE Kİ “Dinu’l Kayyim” DOĞRU DİNDİR.

Kuran ayetlerinde geçen “Dinu’l Kayyim” yani Doğru Dinin gerçeği ve misakı kimdir?

Kuran Kerim’de “Dinu’l Kayyim” Türkçe ifadeyle “doğru din” kelimesinin geçtiği her yerde Emiru’l Müminin nazara alınmış ve maksat edilmiştir.

Kuranın ayeti gereği

إنِ الْحُكْمُ إِلاَّ لِلَّهِ أَمَرَ أَلاَّ تَعْبُدُوا إِلاَّ إِيَّاهُ ذلِكَ الدِّينُ الْقَيِّمُ وَ لكِنَّ أَكْثَرَ النَّاسِ لا يَعْلَمُون‏

Hüküm, yalnızca Allah’ındır. O, kendisinden başkasına kulluk etmemenizi emretmiştir. Dosdoğru olan din işte budur; ancak insanların çoğu bilmezler[1].

Ayette ki “Dinu’l Kayyim” dosdoğru din, tevhit ve sıratı müstakimdir.

قلْ إِنَّني‏ هَداني‏ رَبِّي إِلى‏ صِراطٍ مُسْتَقيمٍ ديناً قِيَماً مِلَّةَ إِبْراهيمَ حَنيفاً وَ ما كانَ مِنَ الْمُشْرِكين‏

De ki: “Rabbim gerçekten beni doğru bir yola, dosdoğru bir dine, Allah’ı birleyen İbrahim’in dinine hidayet buyurdu. O, (İbrahim asla) ortak koşanlardan değildi[2].”

Evet, “Din-i Hanif” tüm mahlukatın fıtrat olarak kabul gördüğü “Dinu’l Kayyim” olmaktadır.

فأَقِمْ وَجْهَكَ لِلدِّينِ حَنيفاً فِطْرَتَ اللَّهِ الَّتي‏ فَطَرَ النَّاسَ عَلَيْها لا تَبْديلَ لِخَلْقِ اللَّهِ ذلِكَ الدِّينُ الْقَيِّمُ

“Hakka yönelen bir kimse olarak yüzünü dine çevir. Allah’ın insanları üzerinde yarattığı fıtrata sımsıkı tutun. Allah’ın yaratmasında hiçbir değiştirme yoktur. İşte bu dosdoğru dindir.”[3]

“Kayyim” kelimesi sözlükte; tam anlamıyla kendi içinde olan bir nesne ve şeyi ifade eder.

El-Kayyim; Kendinde olan, sapmamış eksik ve noksan olmayan ve din tarafından karakterize edilmiş şeydir.

Bu ayetler gereği, hak din Peygamberin risaleti ve Emiru’l Müminin vilayetidir.

هوَ الَّذي أَرْسَلَ رَسُولَهُ بِالْهُدى‏ وَ دينِ الْحَقِّ لِيُظْهِرَهُ عَلَى الدِّينِ كُلِّهِ وَ لَوْ كَرِهَ الْمُشْرِكُون‏

Müşrikler istemeseler de dinini bütün dinlere üstün kılmak için peygamberini hidayet ve hak din ile gönderen O’dur[4].

İmam Kazım ayetin tefsirinde şöyle buyuruyor:

هُوَ الَّذِي أَمَرَ اللَّهُ‏ وَ رَسُولُهُ بِالْوَلَايَةِ لِوَصِيِّهِ وَ الْوَلَايَةُ هِيَ دِينُ الْحَقِّ

Allah ve Resulunun emir verdiği hak din, vasisinin vilayetidir ve o vilayet hak dindir.

Bir başka tabirler Emirü’l Müminin kendisi “Dinu’l Kayyim”in hakikatıdır.

Yani onun mübarek vücudu dindir, din onun etrafında dönüp durmaktadır.

Resulullah şöyle buyuruyor:

عَلِيٌّ مَعَ الْحَقِّ وَالْحَقُّ مَعَ عَلِيٍّ يَدُورُ مَعَهُ حَيثُ ما دار

“Ali hak iledir. Hakta Ali iledir. Hak Ali’nin etrafında döner.”

Nitekim Gadir Hum günü okuduğumuz ziyaret namede İmam Ali’yi şöyle selamlıyoruz:

السَّلامُ عَلَيْكَ يَا دِينَ اللَّهِ الْقَوِيمَ وَ صِرَاطَهُ الْمُسْتَقِيمَ

“Selam olsun sana ey Allah’ın sağlam dini ve dosdoğru yolu”[5]

Dolayısıyla “Dinu’l Kayyim” yani insanların sarıldığında ve ona uyduğunda yanlışlıktan, sapıklık ve batıldan hakka götüren hak dindir.

Kısacası “Dinu’l Kayyim” Emiru’l Müminin a.s vilayetidir.

Kur’an’ın bazı ayetinde de “Dinu’l Kayyime” yani müennes olarak zikredilmiştir.

Bu ayetten de maksat Hz. Fatıma’dır.

Evet Hz. Zehra’da s.a Kuran’ın şehadetiyle “Dinu’l Kayyime” dosdoğru dinin hakikatidir.

Kuran şöyle buyuruyor:

و ما أُمِرُوا إِلاَّ لِيَعْبُدُوا اللَّهَ مُخْلِصينَ لَهُ الدِّينَ حُنَفاءَ وَ يُقيمُوا الصَّلاةَ وَ يُؤْتُوا الزَّكاةَ وَ ذلِكَ دينُ الْقَيِّمَة

“Oysa onlar, dini yalnızca O’na halis kılanlar olarak sadece Allah’a kulluk etmek, namazı dosdoğru kılmak ve zekâtı vermek dışında bir şeyle emredilmiş değillerdir. İşte sapasağlam din budur.”[6]

İmam Bakır ayetin tefsirinde şöyle buyuruyor:

و ذلِكَ دِينُ الْقَيِّمَةِ

“İşte sapasağlam din budur” ayeti

قالَ هِيَ فَاطِمَةُ

“Yani o Fatıma’dır.”[7]

Evet “Dinu’l Kayyime” Hz. Fatıma’nın s.a vilayetidir. Babasının vefatından sonra vilayet sancağını yüceltmesi onun vilayetiydi.

Hz. Fatıma s.a vilayetiyle Resulullah’tan sonra İmam Ali’nin vilayetini ikamet edip sabitledi.

Bu “Dinu’l Kayyime” onun evlatlarından olan İmam Mehdidir ki yer yüzünü adaletle dolduracaktır.

أفَغَيْرَ دينِ اللَّهِ يَبْغُونَ وَ لَهُ أَسْلَمَ مَنْ فِي السَّماواتِ وَ الْأَرْضِ طَوْعاً وَ كَرْهاً وَ إِلَيْهِ يُرْجَعُون

“Allah’ın dininden başka bir din mi arzu ediyorlar? Oysa göklerde ve yerde kim varsa, ister istemez O’na teslim olmuştur ve O’na döneceklerdir.”[8]

İmam Rıza ayetin tefsirinde şöyle buyuruyor:

«وَ لَهُ أَسْلَمَ مَنْ فِي السَّماواتِ وَ الْأَرْضِ طَوْعاً وَ كَرْهاً»

“Oysa göklerde ve yerde kim varsa, ister istemez O’na teslim olmuştur, ayeti İmam Mehdi hakkında nazil olmuştur.”[9]

Yer ve gök, isteyerek veya istemeyerek karşısında tazim edip teslim olacaktır Allah’ın hak din olan İmam Mehdiye.

Bir diğer tabirler Kaim’i Al’i Muhammed İmam Mehdi dedesi Resulullah’tan sonra sıratı müstakimden saptırılan dini doğrultacaktır.

İmam Mehdi, “Dinu’l Kayyime” olan Hz. Zehra’nın s.a vilayetini tüm alemde ikame edecektir.

Bundan dolayıdır İmam Mehdi şöyle buyuruyor:

إنَّ لِي في إبنَةِ رَسولِ اللّه ِ اُسوَةٌ حَسَنةٌ

“Gerçekten de benim için peygamberin kızı örnek ve olgudur.”

Tüm bu nakillerden sonra Kuranda zikr olunan “Dinu’l Kayyim” Emirü’l Mümin a.s ve “Dinu’l Kayyime” Hz Zehra s.a’dır.

About خاکسار

Check Also

İran Meclis Başkanı, Barzani ile görüştü

İran İslami Şura Meclisi Başkanı Muhammed Bakır Galibaf, Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) Başkanı Neçirvan …

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *