Ayetullah Hamanei, son olayları “hibrit savaş” olarak nitelendirdi

İran İslam Devrimi Lideri Ayetullah Seyyid Ali Hamanei, 13 Aban (4 Kasım) Dünya Emperyalisti ile Mücadele Günü arafesinde bu sabah üniversite ve lise öğrencilerini kabul etti.

Bundan 43 yıl önce İranlı öğrenciler ABD’nın İran aleyhindeki ard arda komplolarına tepki olarak, ABD’nın sözde büyükelçiliğini (casusluk yuvası) ele geçirdiler.

İran halkı İslam Devrimi zaferinden sonra da hicri şemsi 13 Aban tarihini, İran’ın ulusal birliği ve gücünün göstergesi olarak, “Dünya Emperyalisti ile Mücadele Günü” olarak kutluyor.

İslam Devrimi Lideri Ayetullah Hamanei’nin öğrencilere hitaben yaptığı konuşmanın satır başları şöyle;

-13 Aban günü, hem Amerika’nın kötülüğünü ortaya çıkardı hem de Amerika’nın darbe alarak mağlup olduğunu gösterdi.

-13 Aban tecrübe kazandıran bir gündür. Bu tarihi günde yaşanan olaylar unutulamaz ve unutulmamalıdır.

-Bu günlerde de Amerika’nın kötülüğü ve hezimete uğradığı ortadadır. Bazıları Amerika’nın sağlam ve sarsızlmaz bir güç olduğunu zannediyor. Ancak bugün yaşanan gelişmelere bakarsak bunun doğru olmadığı ortaya çıkar.

-Amerikalılar bu olayı (13 Aban) İran halkı ile ABD arasındaki anlaşmazlığın başlangıcı olarak tanıtıyorlar. Ancak İran ile ABD arasındaki sorunun başlangıcı 19 Ağustos 1953 tarihidir. O dönemde ulusal bir hükümet iktidardaydı. Onun Batılılarla sorunu sadece petrol meselesiydi. Dönemin başbakanı Muhammed Musaddık İran halkı tarafından seçilmişti ve gündemde Hüccet-ül İslam veya İslamcılık yoktu. Ortada sadece petrol meselesi vardı. Petrol İngilizlerin elindeydi. Musaddık, petrolün bizim elimizde olması gerektiğini söyledi, onun tek suçu buydu. Ancak Amerikalılar Musaddık hükümetine karşı komplo kurarak bir darbe yaptılar.

-Amerikalılar konusunda iyimser olan Musaddık onlara güvendi, hatta onlara sıcak baktı ve Amerikan hükümetinin İngilizlere karşı kendisini destekleyeceğini sandı. Ancak ABD onu arkadan vurdu.

-Amerikalılarla sorunumuz o günden itibaren başladı. Şimdi ikiyüzlü Amerikalı politikacılar utanmaz bir şekilde İran milletini desteklediklerini söylüyorlar!

-Son haftalarda yaşananlar sırf sokakta çıkarılan bir kargaşa olayı değil. Bu hibrit savaşta ABD, Siyonist Rejim ve sinsi bazı Avrupalı ​​güçler ile gruplar İran milletine darbe vurmak için tüm imkanlarını seferber ettiler. Elbette ki İran milleti kötü niyetlilerin ağzına tokat attı ve onları hezimete uğrattı.

-Ülkedeki olaylara dair İstihbarat Bakanlığı ve Devrim Muhafızları bünyesindeki İstihbarat Teşkilatı’ndan yapılan ortak açıklada önemli bilgiler yer almıştır ve düşmanın Tahran ve büyük kentler ve küçük kasabalar için kötü plan hazırladığını gösteriyor.

-Şah Çerağ olayı (Şiraz’daki terör saldırısı) ve çocuklar dahil sivillerin katledilmesi büyük bir suçtur. Bu olayda şehit olan öğrencilerin suçu neydi? Ebeveynleri ile kardeşini kaybeden ve büyük acılar çeken (6 yaşlı) küçük çocuğun suçu neydi? Tahran’da işkence altında şehit olan ve cesedi sokağa bırakılan Arman adlı gencin suçu neydi?

-Bu suçları işleyenler kimler ve nereden talimat alıyorlar? Elbette ki bu cinayetlerin failleri tespit edilmeli. Olayda parmağı olanlar hiç şüphesiz cezalandırılacaktır.

-İnsan hakları savunucusu olduğunu iddia edenler Şiraz’daki terör saldırsını neden kınamadılar ve internet üzerinden sahte haberleri paylaşanlar “Arşam” ismini (Şiraz’daki terör saldırısında şehit olan 10 yaşındaki çocuk) neden boykot ettiler? Onlar gerçekten insan haklarını mı savunuyorlar?

-Kendilerini dünyanın tek üstün gücü olarak sanan Amerikalılar yeni dünya düzeninde geçmişten farklı olarak yanlız kalacak ve dünyanın farklı yerlerinden güçlerini geri çekmek zorunda kalacak.

-General Süleymani’nin şehit edilişini asla unutmayacağız, bunu böyle bilsinler. İntikam konusunda sözümüzün arkasındayız, yeri ve zamanı gelince yapılacaktır.