صراط عشق صراط عشق
Türkiye’nin ‘Mavi Vatan’ ideası doğrultusunda KKTC’de önemli çalışmalarda bulunan Kıbrıs Türk Mavi Vatan Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Cihangir Özyer Milli Gazete’ye dikkat çeken açıklamalar yaptı.
Türkiye’ye Terör ve işgal devleti Siyonist İsrail’in BOP nedeniyle göz diktiğini bilmeyen kalmadı…Kıbrıs Türk Mavi Vatan Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Cihangir Özyer’den Milli Gazete’ye önemli açıklamalar…
Kıbrıs Türk Mavi Vatan Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Cihangir Özyer ile Doğu Akdeniz’deki gelişmeler ve KKTC’deki Siyonist işgal tehlikesine dair önemli bir röportaj gerçekleştirdik. Milli Gazete’ye dikkat çeken açıklamalarda bulunan Özyer, Doğu Akdeniz’de fırtına öncesi sessizlik yaşandığını belirterek Türkiye’nin sahada sürekli bayrak göstermesi gerektiğini vurguladı.
Bekir Şirin’in haberine göre Türkiye’nin Suriye ve Mısır ile yakınlaşmasının çok önemli olduğunu dile getiren Cihangir Özyer, “Türkiye ile KKTC arasında ‘Deniz Yetki Alanlarının Ortak Kullanım Anlaşması’ derhal imzalanmalıdır” ifadelerini de kullandı. Kıbrıs Türk Mavi Vatan Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Özyer, KKTC’deki Siyonist işgal tehlikesine dair de çok önemli sözler sarf etti. Özyer, konuya ilişkin olarak, “Tarım topraklarını topluyorlar. Karpaz’ın 3’te 1’ini aldılar. Şu anda da Esentepe ve Tatlısu’ya yöneldiler. ‘Parayı alalım da nerden alırsak alalım’ mantığındaki insanlar bu durumu umursamıyor. Sonra da ‘Kıbrıs Filistin olmasın’ diyoruz. Kıbrıs’ın bağımsızlığı noktasında tehlikeli bir sürece giriyoruz” diye konuştu.
ESAS MERKEZ DOĞU AKDENİZ
Doğu Akdeniz’de son süreçte gerilimin biraz daha azaldığı görülüyor. Türkiye’nin İsrail ve Mısır ile bir yakınlaşması söz konusu… Aynı zamanda ABD’nin Yunanistan’a olan desteği de sürüyor. Bölgedeki güç dengelerini nasıl görüyorsunuz?
Fırtına öncesi sessizlik yaşandığı kanaatindeyim. Rumların silahlanması söz konusu… En ufak bir kaza kurşunu ortalığı karıştırabilir. Bence Yunanistan bizi Adalar Denizi’ne çekmeye çalışıyor. Esas merkez Doğu Akdeniz’dir oysa. Biz yüzerek dahi gidip o adaları alabiliriz ayrıca top menzilimizdedir o adalar. Esas kavga alanı Doğu Akdeniz’dir.
“YUNANİSTAN MİL ALANINI 12 MİLE ÇIKARMAK SURETİYLE TÜRKİYE’Yİ PROVOKE EDEBİLİİR”
Yakın zamanda Türkiye’nin Suriye’ye yönelik bir operasyonu bekleniyor ve kuvvetlerimizin önemli bir kısmının oraya yönlendirilmesi ihtimali söz konusu… Aynı süreçte ABD’nin Yunanistan’a olan desteğinin git gide arttığını gözlemliyoruz. Yunanistan’ın bir çılgınlık yapma ihtimali var mı sizce?
Bence mil alanını 12 mile çıkararak bizi provoke etmeye çalışacaklar. İlk adımları bu olur. Askeri bir harekâttan korkar Yunanistan. Bence mil alanını 12 mile çıkarmak suretiyle Türkiye’yi provoke edip ilk askeri hamleyi Türkiye’nin yapmasını isteyeceklerdir. Türkiye bir denge politikası yürütmeye çalışıyor. Bir yandan barışçıl bir politika izlerken diğer yandan tehditleri de göz önünde bulunduruyor. Bir Türkiye haritasını göz önüne getirin. Bir ülkenin başkentini almadan o ülkeyi yenemezsiniz. Biz batıdan veya doğudan gelecek tehditleri engelleriz. Ancak bizim iki zayıf noktamız var; kuzey ve güney. Kuzey’de Rusya ile ilişkilerimiz iyi ancak güneydeki Kıbrıs’ın önemini iyice idrak etmeliyiz. Allah korusun, Türkiye’ye yönelik bir işgal planı yapıldığında hedef alınacak ilk yer Kıbrıs’tır. Bu nedenle KKTC hem askeri hem siyasal hem de toplumsal anlamda diri olması gerekir. Bunu yapamadığımız takdirde olabilecek herhangi bir düşman saldırısı Kıbrıs’tan başlar. Ayrıca şunu da belirtmeliyim ki; donanmamız Doğu Akdeniz’de sürekli bayrak göstermelidir. Sondaj çalışmaları sırasında büyük provokasyonlarla karşılaşacağımızı tahmin ediyorum.
MISIR İLE BİR AN ÖNCE MEB ANLAŞMASI YAPMALIYIZ”
Şu ana kadar olan süreci değerlendirmenizi rica etsem… Türkiye’yi Doğu Akdeniz’de başarılı buluyor musunuz?
Son zamanlarda daha başarılı buluyorum. Bu bağlamda Rusya ve İran ile ilişkilerimizi geliştirmemizi anlamlı görüyorum. Ancak benim için en değerlisi Mısır. Zira Mısır donanma gücü noktasında çok değerli bir konumda. Mısır ile bir an önce MEB anlaşması yapmalıyız. Yeri gelmişken şunu da söylemeliyim; Türkiye ile KKTC arasında ‘Deniz Yetki Alanlarının Ortak Kullanım Anlaşması’ derhal imzalanmalıdır.
“SURİYE İLE NORMALLEŞMELİYİZ”
Türkiye’nin Suriye ile normalleşmesi halinde bu durumun Doğu Akdeniz’deki mücadelemize katkıları ne olur?
Biz Suriye’de hata yaptık, ABD’nin oyununa geldik. İşin özünde Suriye ile bir şekilde normalleşmeliyiz. İran, Türkiye ile Suriye arasında arabuluculuk yapabilir. Türkiye ile Suriye yönetimi işbirliği yaparsa orada YPG bölgesi de kalmaz.
“TARIM TOPRAKLARINI TOPLUYORLAR”
KKTC’deki Siyonist işgal tehlikesi bizim gazete olarak çok önem verdiğimiz bir konu… Bu husus hakkında neler söylemek istersiniz?
KKTC’deki Siyonist işgal tehlikesi hususu benim de kafaya taktığım bir konu. Forbes dergisi, ‘Dünya’daki en iyi emlak yatırım merkezlerinden biri Karpaz’dır’ diye manşet attı. Bu adamlar attırdı o manşeti. Tarım topraklarını topluyorlar. Karpaz’ın 3’te 1’ini aldılar. Şu anda da Esentepe ve Tatlısu’ya yöneldiler. ‘Parayı alalım da nerden alırsak alalım’ mantığındaki insanlar bu durumu umursamıyor. Sonra da ‘Kıbrıs Filistin olmasın’ diyoruz. Kıbrıs’ın bağımsızlığı noktasında tehlikeli bir sürece giriyoruz. Kıbrıs’taki İsrail tehlikesine karşı yapılması gerekenler var elbette. KKTC, ekonomik olarak desteklenmeli. Yavru vatanda üretim noktasında ciddi bir planlama yapılmalı.
“HER HALÜKARDA DONANMA BAYRAK GÖSTERMELİ”
Doğu Akdeniz’de tehlikeli ve gergin bir sürece giriyoruz. Türkiye bu süreçte nasıl bir politika izlemeli? Politikamızın temel sacayaklarını neler oluşturmalı? Soft power mı yoksa daha çok güç gösterici adımlar mı atılmalı?
Şahsi kanaatim şahin politikalar oluşturulması ancak devlet yönetmek sadece şahin politikalar izlemekle olmaz. Bir denge politikası izlenmeli. Strateji, şart ve koşulları yönetebilme sanatıdır. Askeri stratejide kuvvet, zaman ve mekân faktörleri önemlidir. Buna dördüncü madde olarak da algıyı ekleyelim. Şu anda Türkiye karşıtı bir algı oluşturuluyor. Şart ve koşullara göre hareket edilmesi gerekse de her halükarda donanma bayrak göstermeli.
