Hasan Nasrallah: Allah yolunda cihadın en büyük örneği Siyonistlerle mücadeledir

Öncelikle Filistin ve Lübnan’daki İslami direniş savaşçılarının şehadeti, mazlum Gazze halkının, bazı Lübnan vatandaşlarının ve bir grup gazetecinin şehadeti nedeniyle başsağlığı diliyorum.

Bu büyük topluluğu selamlıyorum. Şehitlerimizle gurur duyarak selamlıyorum. Burada şehitlerimizi onurlandırmak için ve biatımızı yenilemek için buradayız.

Filistinli Tugaylarının , Kudüs Tugaylarının ve sivil şehitleri anmak için buradayız. Aralarında gazetecilerde olan şehitleri anıyoruz. Lübnanlı, Filistinli şehit ailelerine tebriklerimizi sunuyoruz. Bu kutlu yola sevdiklerini takdim ettikleri için. Eşlerini, oğullarını, sundukları için. Tebriklerimiz Gazze’de Batı Şeriada ve Filistindeki tüm şehit ailelerine. Aksa operasyonu çok sayıda çephede devam etmekte. Tabi önümüzdeki günlerde daha çok konuşma fırsatım olacak.

Allah yolunda cihadın en büyük ve açık örneği Siyonistlerle mücadeledir.

Hasan Nasrallah: Allah yolunda cihadın en büyük örneği Siyonistlerle mücadeledir

Hizbullah Genel Sekreteri Seyyid Hasan Nasrallah’ın beklenen Gazze konulu konuşması başladı.

Tesnim Haber Ajansı – Öncelikle Filistin ve Lübnan’daki İslami direniş savaşçılarının şehadeti, mazlum Gazze halkının, bazı Lübnan vatandaşlarının ve bir grup gazetecinin şehadeti nedeniyle başsağlığı diliyorum.

 

Bu büyük topluluğu selamlıyorum. Şehitlerimizle gurur duyarak selamlıyorum. Burada şehitlerimizi onurlandırmak için ve biatımızı yenilemek için buradayız.

 

Filistinli Tugaylarının , Kudüs Tugaylarının ve sivil şehitleri anmak için buradayız. Aralarında gazetecilerde olan şehitleri anıyoruz. Lübnanlı, Filistinli şehit ailelerine tebriklerimizi sunuyoruz. Bu kutlu yola sevdiklerini takdim ettikleri için. Eşlerini, oğullarını, sundukları için. Tebriklerimiz Gazze’de Batı Şeriada ve Filistindeki tüm şehit ailelerine. Aksa operasyonu çok sayıda çephede devam etmekte. Tabi önümüzdeki günlerde daha çok konuşma fırsatım olacak.

 

Allah yolunda cihadın en büyük ve açık örneği Siyonistlerle mücadeledir.

 

Hizbullah Genel Sekreteri Seyyid Hasan Nasrallah’ın konuşmasından satır başları şöyle:

 

İlahi gurura sahip şehit ailelerini tebrik ediyor, yakınlarını kaybetmelerinden dolayı da elbette başsağlığı diliyoruz.

 

Aksa Tufanı Operasyonu birçok cepheye ve sahaya yayıldı.

 

Allah yolunda cihadın en büyük ve açık örneği Siyonistlerle mücadeledir.

 

Allah yolundaki savaş ve cihadın en büyük ve açık örneklerinden biri olan Siyonistlerle yapılan savaş kadar insani, ahlaki ve dini açıdan tamamen meşru bir savaş daha yoktur.

Nasrallah sözlerine şöyle devam etti:

Güçlü Irak ve Yemen silahlarını selamlıyorum

Bizim asıl gücümüz iman, içgörü, farkındalık ve davaya derin bağlılık ve şehit aileleri için büyük fedakarlıktır. Dünyada eşi benzeri olmayan bir fedakarlık gösteren Gazze halkını tebrik ediyorum.

Gazze halkının ve Batı Şeria halkının büyüklüğünü, dayanıklılığını ve sabrını kelimelerle anlatamayız.
Bu kutlu savaşa katılan güçlü Irak ve Yemen direnişçilerini selamlıyorum.
Aksa Tufanı operasyonu yüzde 100 Filistinlilerin kararıydı ve uygulanması tamamen Filistinlilere bağlıydı.

Binlerce Filistinli tutsak uzun yıllardır işgal hapishanelerinde tutuluyor ama kimse onları serbest bırakmak için harekete geçmiyor.

Ayrıca Mescid-i Aksa’nın maruz kaldığı saldırganlığın modern tarihte eşi benzeri görülmemiştir.

Mahkum meselesi, Kudüs vakaları, Gazze Şeridi’nin kuşatılması, Batı Şeria’daki yeni yerleşim projeleri gibi Filistinliler üzerinde yüksek baskı yaratan durumlar var.

Özellikle bu aşırı, aptal, cahil ve barbar kabinenin gölgesinde Filistin’de son yıllarda durum çok zor ve güçtü.
Bu gaspçı İsrail’i yönetenleri sarsacak bişr olay olması gerekiyordu dolayısıyla 7 Ekim’de Aksa Tufanı gerçekleştirdi. Bu Operasyon Filistinlilerin kararıydı.

İran İslam Cumuriyeti açık bir şekilde Lübnan’daki Filistindeki ve bölgedeki direniş hareketlerini destekliyor. Direniş liderlerine baskı ve vesayet uygulamıyor.

İran direniş hareketlerini destekliyor ancak herhangi bir vesayet uygulamıyor, Aksa Tufanı’nda yaşananlar da bu gerçeği vurguluyor.
Bu muhteşem operasyonun şaşırtıcı sürpriz unsuruyla başarısını garantileyen faktör tam bir gizlilikti.
Hatta bu operasyonu tasarlayanlar bunu Filistinli gruplardan ve direniş hareketlerinden bile sakladılar ve bu gruplar bu konudaki gizlilikten rahatsız olmadılar.
Aksa Tufanı, Siyonist rejimin bugününü ve geleceğini etkileyecektir.

Nasrallah: Amerika’nın bu rejime yardım etme konusundaki acelesi onların zayıflığını ortaya çıkardı

Aksa Tufanı Operasyonunda sahada yaşananlar kahramanca ve cesurdu.

Aksa Tufanı Operasyonunda fırtınası, İsrail rejiminin zayıflığını ve kırılganlığını, İsrail’in gerçekten de örümcek ağından daha zayıf ve daha istikrarsız olduğunu ortaya çıkardı.

Amerika Birleşik Devletleri, sarsılan bu rejimi kurtarmak, yeniden ayağa kaldırmak için hemen acelece ayağa kalktı.
Amerika’nın İsrail rejimine yardım etme telaşı, bu rejimin zayıflığını ortaya çıkardı.

Düşman henüz inisiyatif alamadı.

 

Düşman kabinesinin ilk günden itibaren bu rejime manevi ve askeri destek sağlamak için Amerikan gemilerinin bölgeye gelmesi ihtiyacını hissetmesi, rejimin zayıflığını da ortaya koyuyor.

İsrail ilk günden itibaren Amerika’dan para ve silah talep etti

Hizbullah Genel Sekreteri:

Aksa Tufanı Operasyonu kararı akıllıca, cesur, doğru ve zamanında verilmiş bir karardır ve elbette tüm bu fedakarlıkları hak etmektedir.

Öyle görünüyor ki İsrail Lübnan ve Filistin’deki direniş hareketleriyle ilgili deneyimlerinden ders almıyor.
İsraillilerin yaptığı ve yapmaya devam ettiği en önemli hatalardan biri hiçbir zaman uygulayamayacağı ve istediği hedeflere ulaşamayacağı planlar yapmasıdır.

İsrail, Aksa Tufanı operasyonuna başladığı ilk günden itibaren ABD’den para ve silah talep etti.
Aksa Tufanı, düşmanla mücadelede ve Filistin milletinin, bölge milletlerinin ve ülkelerinin kaderini belirlemede yeni bir tarihi aşamanın temelidir.

Bu bir ayda düşman tek bir başarı bile elde edemedi.

 

Hizbullah Genel Sekreteri:  Filistinlilerin sivilleri öldürdüğünü söyleyenlerin çoğunun yalanı ve gerçekte öfke ve çılgınlıkla hareket eden İsrail ordusunun silahlarıyla öldürüldüğü ortaya çıkacak.

Hamasın çocukların başını kestiğini söylüyorlar ama bir tek delil sunamıyorlar. Kendileri ise hergün çocukları öldürüyorlar.

Düşman çocukları ve kadınları öldürüyor, şehitlerin çoğu çocuk ve kadınlardan oluşuyor, düşman evleri, camileri, hastaneleri yıkıyor, Gazze’de güvenli yer yok ve düşman her şeyi yok ediyor.

İsrail ilk günden itibaren Amerika’dan para ve silah talep etti

Hizbullah Genel Sekreteri:
Aksa Tufanı Operasyonu kararı akıllıca, cesur, doğru ve zamanında verilmiş bir karardır ve elbette tüm bu fedakarlıkları hak etmektedir.

Filistin Direnişinin  karşı bu operasyondan başka seçenek yoktu ve bu, doğru zamanda alınmış, cesur ve ileri görüşlü bir karardı.
Daha ilk saatlerden itibaren düşmanın Aksa Tufanı operasyonunun saatini tahmin edemediği ve şaşkına döndüğü açık ve netti.

Öyle görünüyor ki İsrail Lübnan ve Filistin’deki direniş hareketleriyle ilgili deneyimlerinden ders almıyor.
İsraillilerin yaptığı ve yapmaya devam ettiği en önemli hatalardan biri hiçbir zaman uygulayamayacağı ve istediği hedeflere ulaşamayacağı planlar yapmasıdır.

İsrail, Aksa Tufanı operasyonuna başladığı ilk günden itibaren ABD’den para ve silah talep etti.
Aksa Tufanı, düşmanla mücadelede ve Filistin milletinin, bölge milletlerinin ve ülkelerinin kaderini belirlemede yeni bir tarihi aşamanın temelidir.

Bu bir ayda düşman tek bir başarı bile elde edemedi.

Hizbullah Genel Sekreteri:  Filistinlilerin sivilleri öldürdüğünü söyleyenlerin çoğunun yalanı ve gerçekte öfke ve çılgınlıkla hareket eden İsrail ordusunun silahlarıyla öldürüldüğü ortaya çıkacak.

Hamasın çocukların başını kestiğini söylüyorlar ama bir tek delil sunamıyorlar. Kendileri ise hergün çocukları öldürüyorlar.

Düşman çocukları ve kadınları öldürüyor, şehitlerin çoğu çocuk ve kadınlardan oluşuyor, düşman evleri, camileri, hastaneleri yıkıyor, Gazze’de güvenli yer yok ve düşman her şeyi yok ediyor.

Düşman, kendisine büyük hedefler koyduğu 2006 savaşında da aynı hatayı yaptı ama sonunda geri çekilmek zorunda kaldı.

İsrail düşmanı korkak, zayıf ve mağlup olduğu için Gazze’ye büyük bir operasyon başlatma konusunda temkinli davranıyor.
Filistinli savaşçıların kahramanca mücadelesini kendi gözlerimizle gördük, bu direnişçilerle düşman nasıl savaşabilir?

Gazze’de yaşananlar ve bölgemize dayattıkları gaspçı rejimin barbar ve vahşi doğasını gözler önüne seriyor. Bütün bu cinayetlerin ve vahşetin doğrudan sorumlusu Amerika’dır ve bu Amerika’nın ikiyüzlülüğüdür. Gazze şehitleri, çocuklar, kadınlar ve hayatını kaybeden tüm mazlumlar, bu rejim propagandasıyla milletlerimizi aldatmak ve hükümetlerini bu rejimle ilişkileri normalleştirmeye zorlamak için kullanılan tüm sahte maskeleri bir kenara bırakmaya çalışıyor.

Nasrallah: Amerika Gazze’de ateşkesi،

engelliyor

Amerika Gazze’deki savaşı yönetiyor ve saldırganlığının bedelini ödemeli. Gazze’deki mevcut savaşın tamamen sorumlusu ABD’dir ve İsrail bu savaşın yalnızca uygulama aracıdır. ABD, İsrail’in Güvenlik Konseyi’nde kınanmasını ve Gazze’de ateşkesin sağlanmasını engelliyor.

Amerika Gazze’deki savaşı yönetiyor ve saldırganlığının bedelini ödemeli. Aksa Tufanı operasyonundan sonra hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Gazze’de yaşananlar daha önceki savaşlara benzemiyor, bu kararlı ve hassas bir savaş ve bundan sonra da asla eskisi gibi olmayacak.

Ana hedefimiz olarak öncelikle iki hedef koymalıyız: Gazze Şeridi’ndeki saldırıyı durdurmak, İkincisi: Filistin direnişinin, özellikle de Gazze’nin zafer kazanması. Geçen yüzyılda ve içinde bulunduğumuz yüzyılda yaşanan tüm suçların ilk sorumlusu Amerika’dır ve işlediği suçlardan yargılanıp hesap sorulmalıdır.

Irak direnişinin Amerikan işgalinin üslerini hedef alma kararı, ABD’nin Gazze’ye karşı savaşı yönettiği temeline dayanarak alındı. Irak direnişinin kararı hikmetli, cesur ve onurludur, onlara selamlarımızı gönderiyoruz.

Gazze’nin zaferi Filistin halkının ve başta komşu ülkeler olmak üzere bölge ülke ve halklarının çıkarınadır. Gazze’nin zaferi aynı zamanda Mısır, Ürdün, Suriye ve Lübnan’ın da ulusal çıkarınadır.

Arap ve İslam ülkeleri saldırıyı durdurmaya çalışmalı, İsrail ile diplomatik ilişkileri kesmeli ve bu rejime petrol ve gıda ihracatını durdurulmalı. İsrail düşmanı Gazze’nin kumlarında boğulurken Lübnan’ı ve milletini tehdit ediyor.

Gazze’ye yönelik saldırıyı durdurmak Arap ve İslam ülkelerinin yanı sıra tüm dünyadaki herkesin sorumluluğudur. 7 Ekim’den itibaren Aksa Tufanı operasyonuna girdik. İsrail’e petrol ve gıda gönderilirken kınama açıklamaları yeterli değil.

Arapların çaresizliği Gazze’ye insani yardım götüremeyecek, yaralıları tedaviye yetmeyecek boyuta mı ulaştı? Irak İslami direnişi sorumluluğunu üstlendi ve yeni bir aşamaya girildiğini duyurdu.

İslami direniş şu ana kadar 57 şehit verdi

Seyyid Hasan Nasrallah: Bazıları Seyyid savaşa girecek diyor. Biz zaten savaşa girdik.. Biz 8 Ekimde savaşa girdik İşgal altındaki toprajlarda saldırılarımızı sürdürdük. Bunu yalnızca sınırlarda gerçekten var olan kişi hisseder.

Hizbullah Genel Sekreteri şöyle devam etti: 33 gün savaşında bile bu olaylar eşi benzeri görülmemişti. Sınırdaki tüm İsrail üslerinin yanı sıra tank, zırhlı araç, insansız hava araçları ve bunların teknik ekipmanlarına saldırı düzenlenmesi eşi benzeri görülmemiş bir olaydır.

Lübnan İslami direnişi 8 Ekim’den bu yana geçmiş savaşlardan farklı, benzeri görülmemiş ve gerçek bir savaş yürütüyor. Bu savaşın koşulları bambaşka.

Bazıları Hizbullah’ın kapsamlı bir savaşa girmesini talep edebilir. Ancak zaten biz devam ediyoruz yetiniş değiliz mevcut durumla. Temmuz savaşında bile olmadığı kadar tüm askeri noktaları vurduk.

Lübnan Cephesi, İsrail ordusunun üçte birini Lübnan sınırına çekmeyi başardı ve bu kuvvetlerin büyük bir kısmı özel kuvvetler ve komandolardan oluşuyor. Deniz kuvvetlerinin yarısı, hava kuvvetlerinin ise dörtte biri Lübnan’a karşı kullanıldı.

 

Sınırlardaki operasyonlar İsrail ve Amerika’nın kafalarında endişe ve panik yarattı. Bugün düşman her türlü direniş operasyonuna tolerans göstermek zorundadır. Çünkü gerçekten korktuğu şeye yol açacak şeylerden çekiniyor. Güneydeki direniş operasyonu, herhangi bir saldırıyı veya eylemi düşünen düşmana, Lübnan’ı işgale meylederlerse tarihin en büyük aptallığını yapmış olacaklarının mesajını veriyor.

Amerikalılar, Lübnan, Irak ve Afganistan’daki yenilgilerinizi ve Afganistan’dan utanç verici geri çekilmenizi hatırlayın. Seksenli yılların başında sizi Lübnan’da mağlup edenler hâlâ hayatta, onların çocukları ve torunları da sahada. Amerikalılara söylüyorum, Gazze’ye yönelik saldırıyı durdurabilirsiniz, çünkü bu sizin kendi saldırınız ve savaşınızdır, bölgesel bir savaşı önlemek isteyen herkes bu saldırıları durdurmak için derhal harekete geçmelidir.

Savaş, dayanıklılık ve sabır savaşı ile başarıların elde tutulması ve düşmanın hedeflerine ulaşmasını engelleme savaşıdır. Bölgedeki herhangi bir savaşın bedelini askeriyle, gemileriyle ve üsleriyle ödeyecek olan Amerika’dır. Lübnan’da, Filistin’de, Irak’ta ve tüm bölgedeki direniş ısrarla, sabırla, metanetle kazanacaktır.

İsrail, Demir Kubbe gücünün yarısını Lübnan sınırlarına konuşlandırdı

Seyyid Hasan Nasrallah İsrail’in Demir Kubbe gücünün yarısını Lübnan sınırlarına konuşlandırdığını, kuvvetlerinin üçte birini de Lübnan sınırına yönlendirdiğini vurguladı: Bir diğer nokta ise işgal altındaki Filistin’in kuzeyindeki yerleşim yerlerine onlarca yerleşimcinin yerlerinden edildiği, 43 yerleşim yerinin boşaltıldığı, bu yerleşim yerlerinde bulunanların tamamının asker olduğudur. Gazze sınırındaki 58 yerleşim birimi de boşaltıldı ve tüm bu gelişmeler İsrail’e savaşı durdurması yönünde baskı yapıyor.

Seyid Nasrallah.

şunları ekledi: Şeba sahalarındaki direniş operasyonları İsraillilerin ve Amerikalıların hayatında korku ve paniğe yol açtı ve gerilimdeki bu artışın gerçek bir savaşa yol açacağı endişesini uyandırdı ki bu da muhtemel. Düşmanın Lübnan’a karşı dikkatli olması lazım, geçmişte İsrail’e operasyon yapılsa bile bu rejim beklemezdi ama bugün korkuyor ve bekliyor.

Lübnan direnişinin lideri şunu vurguladı: Varlığımız, hazırlığımız ve operasyonlarımız düşmanı korkutuyor. Güney Lübnan’daki direniş operasyonu, düşmana, eğer Lübnan’a karşı önleyici bir operasyon yaparsa çok aptal olacağını ve pişman olacağını gösterecektir. Bizi korkutmak istiyorlar. Ama Gazze’deki manzaralar istikrarımızı ve direnişimizi artırma inancımızı artırıyor.

Burada önemli bir noktaya geliyoruz. Son haftalarda yeni bir cephe açarsak Amerikan gemilerinin bizimle uğraşmaya hazır olduklarına dair çok sayıda mesaj aldık, sürekli bizi tehdit ediyorlar ama operasyonlarımız devam etti ve pozisyonlarımız değişmedi, biz de cephede çalışmalarımıza başladık.

Olayların devamı iki konuya bağlıdır. Birinci konu Gazze’deki olayların geleceği, yani bizim gelişmelerimiz Gazze’deki gelişmelerle ilgili ve orada gerilim yükselirse burada (Lübnan ile işgal altındaki Filistin sınırında) da yükselecek.

Tüm seçenekler masada.

İkinci nokta İsrail’in Lübnanlılara yönelik tutumu, bazı Lübnan vatandaşlarını şehit ettiler ve Siyonistleri uyarıyorum; Lübnan cephesinde tüm olasılıklar açık, tüm seçenekler masada ve her an onları seçebiliriz. Hepimizin ortaya çıkabilecek tüm olasılıklara ve hipotezlere hazırlıklı olmamız gerekiyor.

tehditlerinin hiçbir etki yaratmayacağını söylüyorum

Son olarak Amerikalılara, tehditlerinin Lübnan Direnişinin ve Direniş ekseninin üzerinde hiçbir etki yaratmayacağını söylüyorum.

Eğer Amerikalılar bu savaşın büyümesini istemiyorsa bunun yolu tehdit etmek değil, İsrail’in Gazze’ye karşı işlediği suçların durdurulmasıdır. İsrail Amerikan yönetimi altındadır ve bunu durdurabilirsiniz çünkü bu sizin saldırganlığınızdır.

Hizbullah Genel Sekreteri şunları söyledi: Amerikalılar bu savaşı derhal durdurmalı ve bölgede bir savaş çıkması halinde gemilerinin ve kuvvetlerinin etkili olmayacağını ve en büyük kayıpları kendilerinin vereceğini biliyorlar.

bugün tüm insanlık dünyası bu saldırganlığın durdurulması için gece gündüz ciddi bir şekilde çalışmalıdır.

Hizbullah Genel Sekreteri şunu vurguladı: Gazze’de saldırganlığın durmasını ve direnişin kazanmasını sağlamalıyız. Size ilahi vaade inanmanızı söylüyorum. Allah, dürüst müminlere zaferi vaat etmiştir ve eğer samimiyetimizi kanıtlar, Allah yolunda çabalar ve bu fedakarlığın bedelini ödersek, bu ilahi zaferi hak etmiş oluruz. Size İmam Hamanei ile kişisel deneyimimi anlatıyorum. O Gazze ve Filistin kazanacak dedi.

Seyyid Hasan Nasrallah konuşmasının sonunda şunları söyledi:
Lübnan savaşından birkaç gün sonra önümüzde henüz ufukta zafer yokken İmam Hamaneİ savaşı kazanacaksınız, büyük başarılar elde edeceksiniz dedi ve bu da gerçekleşti. Başarımız bu sabır ve azme bağlıdır ve sonucu mutlaka zaferdir, inşaAllah çok yakında Gazze’nin ve halkının zaferini, Gazze direnişini kutlayacağız.