صراط عشق صراط عشق
Erkekler, kadınların koruyup kollayıcılarıdırlar. Çünkü Allah, insanların kimini kiminden üstün kılmıştır.
Günümüz dünyasında kadın ve erkek haklarının eşit olduğu konusu gündeme getirilmektedir. Bu doğru değildir. Kur’an-ı Kerim’in açık bildirisine göre, kadına göre erkeğin hakkı daha çoktur:
اَلرِّجَالُ قَوَّامُونَ عَلَى النِّسَاءِ بِمَا فَضَّلَ اللّهُ بَعْضَهُمْ عَلى بَعْضٍ وَبِمَا اَنْفَقُوامِنْ اَمْوَالِهِمْ
Erkekler, kadınların koruyup kollayıcılarıdırlar. Çünkü Allah, insanların kimini kiminden üstün kılmıştır. Bir de erkekler kendi mallarından harcamakta (ve ailenin geçimini sağlamakta)dırlar.[1]
Yani erkeklerin, hanımları üzerinde aile reisliği ve idarecilikleri vardır.
وَلِلرِّجَالِ عَلَيْهِنَّ دَرَجَةٌ
Yalnız erkekler kadınlar üzerine daha üstün bir dereceye sahiptirler.[2]
Bu ayet, mirasla ilgili bir ayet de değildir. Maksat şudur, her ne kadar bir derece de olsa, erkeğin aile reisliğive idare yetkisi daha çoktur.
Peygamber Efendimiz (s.a.a) şöyle buyuruyor:
کُلُّ نَفسٍ مِن بَنی آدَمَ سَیِّدٌ فَالرَّجُلُ سَیِّدُ اَهلِهِ وَ المَرئَةُ سَیِّدُ بَیتِها.
‘Âdemoğullarından her biri reistir. Erkek, ailesinin bakıcısı ve reisidir. Kadın ise, evin bakıcısıve reisidir.’[3]
Peygamber Efendimiz (s.a.a), başka bir rivayette şöyle buyuruyor:
اَلرَّجُلُ راعٍ عَلی اَهلِ بَیتِهِ وَ هُوَ مَسئُولٌ عَنهُم، فَالمَرأَةُ راعِیَةٌ عَلی اَهلِ بَیتِ بَعلها وَ وَلَدِهِ وَ هِیَ مَسئُولَةٌ عَنهُم.
‘Erkek kendi ailesinin bakıcısı ve reisidir. Onlar karşısında sorumludur. Kadın ise kocasının ehli beyti ve çocuklarının bakıcısı ve reisidir. Onlar karşısında sorumludur.’[4]
Yani ev işlerinin idaresinihanımlara bırakınız. Ne yiyelim, ne giyelim ve evi nasıl düzenleyelim gibikonular hanımın üzerinedir. Erkek ev işlerine ne kadar karışmazsa değeri o kadar yücelir. Evin dekorasyon ve düzenlemesini hanımlara bırakınız. Hanımlar ev üzerindeyetki sahibidirler. Evin düzen ve dekorasyonunu onların yapması gerekir. Ama ailenin genel idaresi erkeğin üzerinedir. Hanım, evin reisi, erkek ise, ailenin genel reisidir
[1]-Nisa, 34.
[2]-Bakara, 228.
[3]Nehcu’l-Fesahet, h.2177.
[4]–Tenbihu’l-Hevatir, s.14.
